İtalyan Ailenin Usta Olarak Geldiği ve “Küçük Paris’e” Dönüşen Karaağaç’ta Edirneli Olma Yolculuğu

1103

Uzun yıllar aydınlatma sektöründe çalışmasının yanı sıra, tarihe olan ilgisini, 1800ler’den beri Türkiye’de yaşayan, eski fotoğrafları, hikayeleri, aile yadigarları ve koleksiyonlarıyla Rum, Ermeni ve İtalyan asıllı ailesinin dijital müzesi olarak tarif ettiği 2mi3museum projesiyle yaşamının odağına alan Dimitri (Vafiadis) Daravanoğlu, Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği (ETTDER)’nin düzenlediği Karaağaç’ın Çok Kültürlü Yapısına Dair: Edirne İtalyan Mirası ve Sanzoni Ailesi” söyleşide Edirne’nin geçmişine dair bilgiler verdi.Dimitri (Vafiadis) Daravanoğlu, bu yolculuğun Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Dergisi’nde (ETTDERGİ) yazdığı makaleyle başladığını ve çok etnikli ailesinin arşivi ve sözlü tarih taramalarından bulduklarını çeşitli yazılı kaynaklarla karşılaştırmasıyla aile ağacının büyüdüğünü dile getirdi.

Sanat ve kültür yönetimi uzmanı ETTDER üyesi Kutalmış Bayraktar’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide Dimitri (Vafiadis) Daravanoğlu, ailesinin Türkiye Rum’u ve Ermeni’si tarafının yanı sıra geçtiğimiz Kasım’da kaybettiği Karaağaç’ta doğan son İtalyanlardan merhum babaannesi Giuseppina Sanzoni tarafından da bir Edirne İtalyan’ı olduğunu ve zamanla tarihe merak duyduğu ve yaptığı araştırmalar sonucunda Edirne’nin kozmopolit toplulukların yaşadığı bir şehir olduğunu öğrendiğini dile getirdi.

Daravanoğlu, babaannesi merhum Giuseppina Sanzoni’nin babası Liborio Sanzoni’nin 1910’larda yılında Edirne’de Karaağaç Tren İstasyonu projesinde çalışmış olduğunu ve bu projenin sahibi ve uygulayıcısının da 20 Türk Lirası banknotlarımızdaki resmiyle tanıdığımız Mimar Kemaleddin Bey olduğunu aktardı. Liborio Sanzoni’nin aslında ikinci kuşak Edirneli olduğunu dile getiren Daravanoğlu, Liborio Sanzoni’nin babası Giovanni Marco Sanzoni’nin bu ailenin Edirne’ye ilk gelen erkek bireyi olduğunu ve günümüzde Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi kampüsü olarak işlev gören Karaağaç Tren İstasyonundan daha önce yer alan tren istasyonu inşasında çalışmak için 30 yaşında Edirne’ye geldiğini dile getirdi. Aile arşivlerini Osmanlı arşivleriyle karşılaştırmalı okuyan Daravanoğlu’nun büyük büyük dedesinin adı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı arşivlerinde de geçmektedir.

Söyleşide bir asır öncesinin Karaağaç’ı, Edirne Katolik mirası, farklı cemaatlerden Osmanlı gayrimüslim yurttaşları arasındaki ilişkiler, Karaağaç gayrimüslim okulları, dini ve içtimai yaşayışları ve Karaağaç Katolik mezarlarının yanı sıra kent araştırmalarında aile arşivlerinin kullanımı, 2mi3museum projesinin nasıl doğduğu, Instagram’ın nasıl bir müzeye dönüşebileceği konuları üzerine de duruldu.

Daravanoğlu, “Edirne kent çalışanlarının aile arşivimin ışık tuttuğu adları takip edeceği bir yönergeyle yeni öykülere ulaşabileceğini ve bunun da kent mimari hafızasının gelişime katkıda bulunacağını ve bir dünya kenti Edirne’nin Türk ama kozmopolit varlığına ışık tutarak tüm kent sakinlerine esin vereceğini düşünmekteyim.” ifadelerini kullandı.